Geçmiş Sömürüsü
Kızgınım günlerdir!! Sevdiğim bir fakültede, sevdiğim bir bölümde okurken dışarda da aldığım eğitimle itibar görürken ve dahası bilgi farkını çok rahat hissedebilirken, mülkiye içi elitist yaklaşımdana şikayetçiyim. Mülkiye'yi piyasa koşullarının yozlaşmış ortamından uzak tutmakla övünen muhterem hocalarımız, sınıflarda kaç kitap okudunuz gibi ilkokul 3-4 düzeyinde sorular sormaları, üstelik verdiğimiz her cevaba dudak bükmeleri, hiç bilmedikleri şeylerde ise, "Hiç duymadım!" deyip lafı ağzına tıkmalarında, dış dünyada karşılaşabileceğimizden daha fazla aşağılama, adam yerine koymama ve öğrenciler arası rekabet duygusu yaratma potansiyeli olduğundan bihaber oldukları gibi, kendi akademik kariyerlerini sürdürürken sıkıla sıkıl ders anlatmaktalar, üstelik onu da okadar sıkılarak yapmaktalar ki ders anlatmayı öğretmenin tek süreci saymaktalar. Geri bildirim yapmadan beynimize doldurduğumuz bilgiler ise yığınlar halinde devinimsiz, ilerlemeden beklemekteler. Sorulara verdiğimiz cevaplar sırasında kendi kafalarında ne olduğunu doğrudan anlamamızı bekliyorlar, ancak bizim kafamızdaki görme konusundaki körlükleri ise mülkiye'yi bugün "geçmişin mirasından yiyen" bir kurum haline getiriyor. Sonuç: Genel sorulardaki sessizliğimizin boşluğunda "80 ihtilalinin zavallı çocukları" oluyoruz kendi yozlaşmalarından habersiz zihinlerde.
1 yorum:
buna benzer bir tartışmayı ben de kafamda yürütüyorum bir süredir "yeni jenerasyon"un "onlar" gibi we dont need your education farkındalığından dahi uzak olduğundan dem vurmuştu gökçen hoca ve muhtemeln bunları söylediğimi bilse yine ne kadar da az şey bilip ama ne kadar şikayetçi olduğumuzu düşünür oysa melek f. derts gerçekten senin söylediğin gibi yazın kaç kitap okudunuz diye soruınca hocalardan ümidimi kesmiştim ben de bunun farkına varmalılar... sen kalk izmirden ankaranın dip donduran ayazına çatısı olmayan mülkiyeye o yüzden 3 hafta derslere girmeyip memleketimizde ders çalıyoruz işte... yani özetle katılıyorum baskın hoca kaldı tek ümidim -ki hikayesini anlatmıştım hatırlarsın belki mülkiyeye gelmemde baskın hocanın rolünün- 2. yarı onun da dersini alacağım eğer o da süku-u hayal olursa şansımı istanbulda denemeyi ciddi ciddi düşünmeye başlarım heralde:::
Yorum Gönder